27 Ocak 2012

yarın dönüyorum...

Antakya' dan bildiriyorum:her şey yolunda sadece buraya aşık oldum o kadar....

16 Ocak 2012

portakal sonrası fotoğraf hemen çekilmez yoksa turuncuuuu olursun böyle:))

Desen ki "beni ne kadar?" sokağın tavanı kadar ....









15 Ocak 2012

parmak baskılı kirpiler...

Parmak boyası ile kirpiler.....

14 Ocak 2012

minik yakışıklılara çıtçıtlı gömlek...


Erkek bebekler için rahat kullanışlı bir gömlek istiyorsanız harika bir fikir bu.

Bir tişörtden nasıl karizma bir takım yapılır bu da örneği...

Bir taş nehre düşmeye görsün,pek anlaşılmaz etkisi..



Bir taş nehre düşmeye görsün,pek anlaşılmaz etkisi.Hafiften aralanır,dalgalanır suyun yüzeyi.Belli belirsiz bi tıp sesi çıkar;duyulmaz bile akıntının ortasında,kaybolur uğultusunda.Hepi topu budur olduğu olacağı.
Ama bir de göle düşsün aynı taş...Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur.O taş var ya o taş,durgun suları savurur.Taşın suya değdiği yerde evvela bir halka peyda olur;halka tomurcuklanır,ol tomurcuk çiçeklenir,açar da açar,katmerlenir.Göz açıp kapayıncaya kadar,ufacık bir taş ne işler açar başa.Tüm yüzeye yayılır aksi,bir bakmışsın ki her yeri kaplamış.Çemberler çemberleri doğurur,ta ki en son çemberde kıyıya vurap yok oluncaya dek.
Nehir alışkındır karmaşaya,deli dolu akışa.Zaten yaşamak için bahane arar ya,hızlı yaşar,çabuk taşar.Atılan taşı içine alır;benimser,sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla.karışıklık onun doğasında var ,ne de olsa.Ha bi eksik ha bi fazla.
Gel gelelim göl hazır değildir böyle aniden dalgalanmaya.Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye,ta dibinden sarsmaya.Göl taşla buluştuktan sonra bir daha asla eskisi gibi olmaz,olamaz.
                                                Elif şafak aşk…

12 Ocak 2012

Ayak kalıbından yapılan penguenler

Nerdeyse tüm sınıf hastayız...yarımız aksırıp öksürürken bazılarımızda kızamık...Gelenlerle yaptığımız çalışmalara benim başlayan öksürüğüm de eşlik ediyor artık...

8 Ocak 2012

cd ile kardan adam yapımı

İlk bakışta sanki simli evayla yapılmış sandığım bu kardan adam yine bir cd çalışmasıymış meğer bu parlaklık nasıl oluyor diyorsanız buraya buyrun...

organze tülden yapıştırma çiçek ..

Bu güzel çiçek nasıl yapılıyor derseniz tüm yapım aşamalarının olduğu buraya buyrun....

4 Ocak 2012

düdüklüde pirinç pilavı nasıl pişer spordan sonra nasıl ağzıma düşer?

Arkadaşım esrayla 'dan aldığım tarifi denedim.Uzun zamandır tutturamadığım pilavlarıma hadi birde bu eklensin deyip yaptım.Anlaşıldığı üzere ümitsizdim.Önce bir çok tarif okudum ama ben kendimdekini uygulamaya karar verip kısa süredede yaptım.Önce pirinci kaynar suda bir süre beklettim  bu arada rahat tabağında sıcak sıcak dinlenen sadece pirinçler oldu ben evi toplayıp süpürmeye başladım rutin okul sonrası evsel işler:))aaaaa bir baktım spor salonuna gitme vaktine az kalmış hemen süzdüm iyice yıkadım pirinçleri.Düdüklü tencereyi ocağa koyup tereyağını eritip pirinci iyice kavurdum.Üzerine 1 'e 1,5 su,haşlanmış tavuk etlerini ve tuz ekleyip kapağı açıkken kaynamasını bekledim.İlk kaynama belirtisinde düdüklü tencerenin kapağını kapatıp düdüğünü açık bıraktım.Hani o buharın çıktığı tıslama sesini duyunca zaman tutup altını kıstım 10 dakika bekledim.10 dakika sonra ocağıda düdüğünüde kapatıp pilavın güzelce demlenmesini bekledim.Buharı tamamen çıkınca merakla açtım rahatlıkla söylemeliyim ki  artık pilavlarım düdüklüde pişirilecektir. Fotoğraflayamadım malum giyinip koşarcasına salona tam vaktinde yetiştim başka bir tarif  isterseniz görseli aldığım burayada bakabilir hangisini isterseniz onu deneyebilirsiniz...Bir itiraf: spordan sonra merak edip bir tabakcık yemişim! pişman mıymışım? değil mişim:))

2 Ocak 2012

bölünen renkli daireler...

Uyumadan burayıda paylaşayım sizlerle.Uykunuz gelmezse başlayın mousenizi dairelerin üzerinde gezdirmeye sabrınız yeterse en ufak noktacık kalana kadar renkleri bölün bakalım sıkılıp bırakacakmısınız yoksa dayanacakmısınız ha yaptım noldu derseniz bişey olmuyor  sonuçta sadece renkli bir gece geçiriyorsunuz sayemde :))))

iyi yıllar...

Geç kaldım farkındayım ama hepinize İYİ YILLAR dilerim....
Cuma günü yazmayı düşündüğüm postum yorgunluk ve hafif nezle hallerimle birleşince yazılamadı oysa ki anlatılacak ne çok vardı.Başlıyorum dinleyin lütfen günlerdir sınıfta aile katılımı olarak gerçekleşecek yeni yıl partisin hazırlıkları vardı.Hazırlık deyince sanmayın ki katı kuralların olduğu ve çocuklarda aslında eziyete dönüşen provalar yapıyorduk hayır tabiki kendi aramızda eğleneceğimiz anlar yaratmaya çalışıyorduk.sadece.Çünkü günlerce yada haftalarca çocukları belli kalıplara sokarak hiç tanımadıkları onlarca insanın karşısında oynatmak istersiniz ama, her çocuk bundan zevk almayabilir, ve üstelik o gösteride sadece ayakta da dikilebilir...




Sınıftaki provalarda neşeli ve kendine güvenen bir grup çocuk vardı karşımda ama beklenen an gelip çattığında lastik kızlar hareketlerini yapmadılar birbirlerine bakıp bir kaç gösteri sergilediler bende diğer arkadaşlarını yanlarına gönderip onları yalnız bırakmayıp cesaretlerini toplamalarını sağlamaya çalıştım .Palyaçolarımda ellerini ceplerine koyup dondu kaldılar:)) Ki rolü verdiklerim işin hakkını verebilen çocuklardı sağlık olsun deyip sahneye atlamak zorunda kaldım zaten palyaço kostümü giymiştim sorun olmadı:)))sihirbaz da şirin aksaklıklar yaşanmadı değil ama mesele sihir yapmak değil çocukları sosyalleştirip kendilerine olan güvenlerini artırmak olduğundan eğlenceli bir şekilde gerçekleşti tek büyük sorun köpüren canavarın kapağını kapalı bırakıp ben çöpe atarkende bir babanın pantalonuna doğru patlaması oldu:)))))))))karışım sirke ve karbonattan oluştuğundan bol köpüklü keskin kokulu bir pantalon sahibi oldular:) Anlayışlarına tekrar teşekkür ederim aslında öyle utandım ki anlatamam o ara sık sık özür dilediğimi hatırlıyorum:)Çok ciddi bir program bekleyen hafife alan insanlarda vardır elbet ama saygı duyup kulaklarımı tıkadım o an çok yorgundum çok ))





Velilerle yaptığımız bir de yarışmamız oldu.İki veli çam ağacı olma görevini üstlendiler çocuklar grapon kağıtlarını önce gövdelerine dolayacaklar sonrada süsleri onların üzerine takacaklardı.İki grup hırsla çalıştı ve birinci olan Selvi hanım ödülünü kızının elinden aldı:))

Sonuç pasta kesimi ve geyikli hediye paketlerinin dağıtılması ile tatlı son buldu...

Sonuç :
bazen herşey istediğiniz gibi gitmezmiş gitmesin dünyanın sonu değil...
Palyaço kıyafeti giymek ciddiyetinizi zedelemez...
Aslında basit görünen her şey çok karmakarışık ve emek harcanmıştır...
Bazen hırslarımız uğruna çocuklarımıza zarar veririz gereksiz diktatörlük onarılamaz yaralar açar...
Mutlu çocuk gülmeyi önce ailesinden sonra benden öğrenir:)))))))))))))))))))